Kasım ayındaki yazımı, Ege’nin ortasındaki İkarya Adası’nda noktalamıştım. Adanın güneyinde bulunan Agios Kirykos kasabasında ilk günümüz, termal sularda keyif yaparak ve çevremizi tanımakla geçti. İkinci günden itibaren motorumuza atlayıp adayı dolaşmaya başladık. Yollar dik ve bol virajlıydı. Adanın, kuzey ve güney yakaları birbirinden oldukça farklı. Büyük yerleşimler kuzey kıyılarında. Bu kıyılar rüzgâr üstünde olduğu için hemen hemen yıl boyu dalgalardan ve rüzgârdan bol bol nasibini alıyor. Aralarda küçük plajlar ve koylar var. Yolda ilk dikkatimizi çeken, terk edilmiş araçlar oldu. Aralarında ambulans, itfaiye aracı, karavan dahil çeşit çeşit araç öylesine bozulduğu yerde bırakılıp terk edilmiş! Bazı bölgelerde her 300-500 metrede bir rastlamaya başlayınca ilk mola verdiğimiz kafede bunun nedenini öğrenmeye çalıştık. Aslında nedeni gayet basitmiş! Kimse bozulan aracın tamiri, yedek parçası için uğraşma stresine girmiyor ve aracı tamamen terk ederek günlük yaşamlarına devam ediyorlar. Yani bizim bozulan bir aracımızda yaşadığımız, “Kaç para tutar? Kaç gün araçsız kalırım? Yedek parça bulabilir miyim?” gibi ömür tüketen detaylara takılmadan hayatlarına devam ediyorlar.
هذه القصة مأخوذة من طبعة Aralık 2024 من Naviga.
ابدأ النسخة التجريبية المجانية من Magzter GOLD لمدة 7 أيام للوصول إلى آلاف القصص المتميزة المنسقة وأكثر من 9,000 مجلة وصحيفة.
بالفعل مشترك ? تسجيل الدخول
هذه القصة مأخوذة من طبعة Aralık 2024 من Naviga.
ابدأ النسخة التجريبية المجانية من Magzter GOLD لمدة 7 أيام للوصول إلى آلاف القصص المتميزة المنسقة وأكثر من 9,000 مجلة وصحيفة.
بالفعل مشترك? تسجيل الدخول
Marmara Denizi'nde müsilaj alarmı
Müsilaj ortadan çekildiğinde tıpkı Marmara depremi sonrası olduğu gibi bu sorun da unutuldu. Müsilajı oluşturan şartlar ise olduğu gibi bir kenara bırakıldı. Dalgıçlar olarak bizler, yaptığımız dalışlarda her zaman müsilajın oluştuğuna şahit olduk. Ancak son felakette olduğu gibi tehdit edici seviyelere asla ulaşmamıştı. Bu yıl ocak ayında müsilajın deniz yüzeyinde yeniden belirginleşmeye başladığı fark edildi. Şu an sualtındaki ilk 30 metrede oldukça tehlikeli seviyelere gelmiş durumda.
Denizler kadar bir ilk
Sektördeki 21'inci yılına giren yerli üretici AquaPrime, Türkiye'de bir ilki başararak 12 volt ile çalışan su yapıcısının satışlarına başladı. 15A akım gücü ile saatte 30, 20A ile 60 litre temiz su üretmeyi başaran yeni ürün, jeneratör ihtiyacını ortadan kaldırırken bunu büyük bir sessizlik içinde yapıyor.
Havasına suyuna...
'Şişme botun mucidi' olarak anılan Zodiac Nautic, 125 yıllık deneyimle her zaman teknolojinin ön saflarında yer alan malzemeler ve üretim süreçlerini tercih ederek dayanıklılık ve güvenilirlik sunuyor. Marka, seneler önce nasıl Jacques-Yves Cousteau ve ekibine hizmet veriyorsa bugün de deniz kaşiflerinin yol arkadaşı olmayı sürdürüyor.
Dünyadan büyük, altından değerli
Retro dünya turu yarışı Golden Globe Race'e Erden Eruç gibi katılacağı netleşen ikinci Türk denizci Selim Yalçın, üç devrialeme bedel mil deneyimini dördüncüsüyle tamamlamayı amaçlıyor. Üstelik bunu oldukça anlamlı bir hedefle yapıyor: “İnsanlığın inanılmaz bir şekilde ihmal ettiği sakat çocuklarımızın tedavisi konusuna dikkat çekip kaynak yaratmak.”
Görülenin ötesi
Boot Düsseldorf'ta tanıtılan Ferretti INFYNITO 80, serinin tipik özellikleri olan benzeri görülmemiş esneklik ile iç-dış mekân ilişkisine odaklanan çevre dostu tasarımı bir adım öteye taşımayı başarıyor. İkonik 'dört mevsim teras'ı, açık ya da yarı kapalı şekilde kullanılabilen güneşlenme güvertesi gibi şaşırtıcı seçeneklerle beklentilerin ötesine geçiyor.
İki gövde bir fırtına
Kötü hava şartlarında kurallar temelde aynı olsa da her teknenin farklı hava koşullarındaki tepkileri de farklı olabilir. Gelin bir katamaran ile fırtına koşullarında neler yapmanız gerektiğini masaya yatıralım.
Denize, aileye ve aşka dair
1927 yılında Viyana'da Engelbert Frauscher tarafından kurulan Frauscher Boats, 98 yıl sonra kimselere benzemeyen tarzıyla dünya pazarındaki özel yerini koruyor. Son olarak Frauscher x Porsche 850 Fantom Air modeliyle Boot Düsseldorf'tan ödülle dönen marka, rotasını Türkiye'ye çevirerek Bosphorus Boat Show'da karşımıza çıktı. Biz de bu heyecan verici iş birliğinin detaylarını öğrenmek üzere Türkiye distribütörü Asmira Marine standının yolunu tuttuk. Stefan Frauscher ve Mustafa Aslan'ı dinlerken tek ortak noktalarının ailelerinden devraldıkları işe adanmışlık tutkusu olmadığını aynı zamanda özel teknelere duydukları aşk olduğunu da anladık.
Envanterimiz genişliyor
2019 yılında kurulan Klasik Tekneler Platformu'nun (KTP) 2024 yılındaki ilk fuar katılımının üzerinden bir yıl geçmiş bile. Bir kez daha ahşap teknelerin restorasyonunun nasıl yapıldığını aktarıp farkındalık yaratmayı hedefledik. Bir yandan fuarda bu işleri canlı canlı gösterirken bir yandan da deniz kültür envanterimizi oluşturan teknelere hayat veren inşa ustalarımızı tanıtmaya devam ediyoruz.
Dıştan hidrojen, içten çevreci
Daha sürdürülebilir bir dünya yaratmak için teknolojilerin araştırma ve geliştirilmesini teşvik edeceğini açıklayan Yamaha'nın ABD Marine Departmanı, Roush ve Regulator Marine ile iş birliği yapıyor. Dünyanın ilk hidrojen enerjisini kullanan dıştan takma motoru Yamaha H2, deniz ve otomotiv sektörleri arasında çığır açacak bir etkileşimle tahrik sistemlerine yenilikçi bakış açısı sunuyor.
Gücünün kaynağı yenilik
2024 yılında 37. America's Cup resmi teknesi olarak tüm dünyanın dikkatini üzerine çeken De Antonio Yachts firmasının D42 Open modelini test etmek üzere MarinTurk İstanbul City Port Pendik'te buluştuk. Yenilikçi tasarımını her noktada gösteren model, yüksek hızlarda da dengeli ve konforlu. Açık bir tekne olduğu için günübirlik kullanım algısı uyandırabilir. Ancak dört kişinin çok rahat gece konaklayabileceği bir model olduğu gibi havuzlukta ya da içerideki kuzine seçeneği sayesinde daha uzun tatillere olanak sağlıyor.
