Majorel Türkiye, Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış 3 bini aşkın çalışanıyla, küresel markalar için müşteri deneyimi yönetimi merkezleri ve teknoloji temelli BPO hizmetleri sağlıyor. Müşteri deneyimiyle fark yaratılan yeni dünyada teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte dijital ve teknolojik araçlar, müşteri deneyimi yönetimi şirketlerinin iş yapış biçimlerini önemli ölçüde etkiliyor. Majorel Türkiye Ticari Faaliyetlerden ve Operasyonlardan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi (CCOO) Serkan Bayır, “Otomasyon, makine öğrenmesi, yapay zeka gibi teknolojiler de müşteri deneyimi yönetimi şirketlerinin müşteriyle etkileşimini değiştiriyor” diyor. Majorel Türkiye CCOO’su Serkan Bayır, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Türkiye’de müşteri deneyimi yönetimi ve teknolojileri sektörünün güncel dinamiklerinden bahseder misiniz?
Sektörle ilgili birkaç temel istatistik ve bilgi şu şekilde: 2023 yılı itibarıyla 41,7 milyar TL olan pazar büyüklüğü, son yıllarda her yıl ortalama yüzde 40’ı aşan büyüme oranına sahip. Sektörümüzde 160 bin toplam çalışanın 140 bini müşteri temsilcisi. Bunların yüzde 60’a yakını üniversite mezunu. Sektörümüzde kadın istihdam oranımız yüzde 70. 27 yaş ortalamasıyla çağrı merkezi sektörü ülkemizde özellikle kadın ve genç istihdamına ve hizmet ihracatına önemli katkı sağlıyor. Sektörün yüzde 58’i tamamen evden çalışma modeliyle çalışırken yüzde 18’iyse hibrit çalışıyor.
هذه القصة مأخوذة من طبعة Ekim 29 2023 من Ekonomist.
ابدأ النسخة التجريبية المجانية من Magzter GOLD لمدة 7 أيام للوصول إلى آلاف القصص المتميزة المنسقة وأكثر من 9,000 مجلة وصحيفة.
بالفعل مشترك ? تسجيل الدخول
هذه القصة مأخوذة من طبعة Ekim 29 2023 من Ekonomist.
ابدأ النسخة التجريبية المجانية من Magzter GOLD لمدة 7 أيام للوصول إلى آلاف القصص المتميزة المنسقة وأكثر من 9,000 مجلة وصحيفة.
بالفعل مشترك? تسجيل الدخول
Değişen dinamiklere uyum dönemi
Değişen iş gücü dinamiklerine uyum sağlayan insan kaynakları departmanlarının 2025 yılı gündeminde ücret politikaları, esnek çalışma, yapay zeka, yetenek yönetimi ve hibrit çalışma gibi başlıklar olacak.
İhracat kayıplarını 2025'te telafi edecek
2024 yılını olumsuz koşullara rağmen yaklaşık 30,5 milyar dolarlık ihracatla tamamlayan kimya sektörü 2025'te hedef büyüttü. 700 bin kişiye istihdam sağlayan sektör, faaliyete girecek Kimya Teknoloji Merkezi ile 2025'te 35 milyar dolarlık ihracat hedefliyor.
2025 sektör için zorlu bir yıl olabilir
2024 yılında yüksek enflasyon, dolar bazında yüksek fiyatlar ve turist sayılarındaki düşüş gibi sorunlarla mücadele eden perakende sektörü için 2025 de kolay bir yıl olmayacak. Sektör, dijitalleşmeye yatırım yapmaya ve verimlilik projelerine odaklanacak.
Yılın ikinci yarısında hareket bekleniyor
Gayrimenkul sektörü, ekonomide sıkılaştırma politikalarına ve gayrimenkul, yüksek kredi faiz oranlarına rağmen 1,4 milyona yaklaşan konut satışı ile 2024'ü hareketli geçirdi. 2025 yılının ikinci yarısında kredi musluklarının açılmasıyla 1,3 milyon konut satışı bekleniyor.
2025'te tüm gözler fiyat artışında olacak
Tarım ve hayvancılık sektörü savaş, enflasyon ve kuraklığın da etkisiyle fiyat artışlarından en çok etkilenen alan olurken, gözler 2025 yılına çevrildi. Her ne kadar beklentiler iyimser olsa da enflasyon dinamikleri gıdada fiyat artışlarının gelecek yıl da devam edeceğini gösteriyor.
Kurulu güçte yenilenebilir enerjinin payı artıyor
115 bin MW'i bulan Türkiye'nin enerji kurulu gücünde 2025'te 7 bin MW'ı aşan kapasite artışı planlanıyor. Kurulu gücün yüzde 55'inin yenilenebilir kaynaklardan karşılandığı sektörde, önümüzdeki dönemde de büyümenin temiz enerjiden gelmesi bekleniyor.
Sektör 1 milyon barajına oturdu
Otomotiv sektörü 2024 yılını 2023 yılına paralel yaklaşık 1,2 milyon adet seviyesinde tamamladı. Kredi maliyetleri ve matrah oranlarına dikkat çeken sektör temsilcileri, bu olumsuz etkilere rağmen sektörün artık 1 milyon adetler seviyesine oturduğunu söylüyor.
"Neoliberal dönem bitiyor 2025 belirsizliklerle geliyor"
Ekonomide yaşanan güç kaymasını neoliberal dönemin bitişi olarak yorumlayan Siyaset Bilimci Soli Özel, \"Dünya 2025 yılına siyaset ve ekonomide belirsizliklerle giriyor\" diyor. Özel, yeni bir dünya savaşı ihtimalini de düşük buluyor.
"Kritik kurumların itibarı yasalarla yükseltilmeli”
2025'te enflasyonun kontrol altına alınabilmesi için ekonomi ile ilgili kritik kurumların itibarını güçlendirecek yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirten Prof. Dr. Hakan Kara, \"Bu durumda, 2026'dan itibaren bir çıkış döneminin yaşanması mümkün” diyor.
“Enflasyonun nedenini azaltacak reformlar yok"
2025'e girerken Türkiye'de hala maliye politikalarının para politikalarını desteklemekten uzak olduğunu vurgulayan Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, \"Enflasyonun yapısal nedenlerini azaltacak reformlar maalesef yok\" diyor.