Bengisu Avci, Oceans 7/4
Kış şampiyonalarında aldığı derecelerle 'isinan' Bengisu Avcı, tamamladığı diğer parkurlarda olduğu gibi 13 Şubat günü Cook Boğazı'nı geçen ilk Türk sporcu olmayı da başardı ancak yaşadığı deneyim aynı ölçüde zorlayıcıydı. 10 saat 40 dakika 52 saniye sonra kıyıya vardığında hipotermiye yakalanmış ve bilincini yitirmiş durumdaydı. 13 °C'lik su sıcaklığında kulaç atan İzmirli yüzücü için deneyimin zorluğu katlansa da hedefinde, kalan etapları tamamlayıp dünyadaki sayılı sporcular arasına girebilmek var.
2018 yılından beri sürecin içinde olan Bengisu Avcı bugüne dek Manş, Cebelitarık ve Katalina Kanalı etaplarını tamamlamayı başardı ve aynı zamanda Triple Crown* olarak da bilinen Üçlü Taç'ın sahibi ilk kadın yüzücümüz oldu. Avcı, "Parkurları sıraya koyarken aslında zorluk içinden zorluk seçiyoruz.
Cook Boğazı geçişine hazırlanırken çok fazla bilinmez vardı. Okyanus aşırı bir parkur. Öncelikle akıntı ve su nasıl, kaç gün öncesinde gitmek gerekli, slot** alacağım tarihte mevsim nasıldır gibi pek çok soruya cevap aradık” diyor ve yanıtı şöyle veriyor: “Buranın da en belirsiz hava ve deniz şartlarıyla meşhur olduğunu, artık deneyimlemiş biri olarak söyleyebilirim. Birkaç hafta daha bekleyecek durumumuz yoktu. Öğleden sonra yükselen rüzgârdan kaçmak için sabaha karşı 04:30’da başladım, ilk anda nefesim kesildi. Su beklediğimden çok soğuktu. Güneş açtığında biraz ısınsam da bu defa dalga boyları büyümeye başladı.”
この記事は Naviga の Mayis 2024 版に掲載されています。
7 日間の Magzter GOLD 無料トライアルを開始して、何千もの厳選されたプレミアム ストーリー、9,000 以上の雑誌や新聞にアクセスしてください。
すでに購読者です ? サインイン
この記事は Naviga の Mayis 2024 版に掲載されています。
7 日間の Magzter GOLD 無料トライアルを開始して、何千もの厳選されたプレミアム ストーリー、9,000 以上の雑誌や新聞にアクセスしてください。
すでに購読者です? サインイン
Tadımız yerinde olsun
Sigortacılığı 'anlaşılmaz' bir konu olmaktan çıkarıp birebir ilişkilerle derinleştiren Sigortam Deniz, 2016 yılından bu yana sektöre ve tekne sahiplerine katkı sunuyor. Olasılıklar kadar ihtiyaçlara da odaklanan firmanın kurucusu Arda Bekiroğlu da poliçe deyip geçemeyeceklerine dair yaptığı yoğun vurgu ile hassasiyetlerini ortaya koyuyor: Aklımız her konuda rahat olsun ama önce can...
Ege'nin en güzel mavisi
İkarya, Ege'nin tam ortasında ve gerçekten de farklı özellikleri olan bir ada. Adalılar gamdan, kederden uzak bir yaşam sürüyor. Nerede düğün, eğlence hepsi orada. Tükettikleri hemen her şey orada üretiliyor. Ne GDO derdi var ne zirai ilaç tehlikesi. Arıları bile farklı bal yapıyor. Öylesine rahatlar ki yol kenarları terk edilmiş otomobil, ambulans, itfaiye aracı, karavan vs. dolu. Çünkü felsefeleri, \"Nerede trak, orada bırak. Tamirciyle uğraşma!\" Prospera Vrakades Armenistis Agios Polykarpas Christos Perdikian Avlaki Evdilos Karavostamo Therm Agios Kirikas Kambas Frantato Dafni Petropoulion Chrisostomas
Yol arkadaşı olmak
Geçen ayki yazımda Tenerife Adası'nda salma onarımını tamamlamış ve tayfa, mürettebat, seyir arkadaşı derken seyre kimlerle çıkarız, çıkmalıyız; nedenler, nasıllar ile bir giriş yapıp kırık kolumuz ile konuyu bu aya bırakmıştık. Brezilya Paraty'ye uzanan seyirde kaptan ve mürettebatın sorumluluğu nerede başlar, nerede biter konusunu da yaşanmışlıklarla masaya yatırdım.
RAND'evumuz var
Danimarka yapımı Rand Spirit 25'i Bosphorus Boat Show'da yakından inceledik, deneme seyrine çıktık. Her yönüyle bir İskandinav klasiği olan tekne; modern, zarif çizgilerinde estetik ve rahatlığı bir araya getiriyor.
Derin sevdamız Ayvalık
Ayvalık, ülkemiz dalış sektöründe özel bir öneme sahiptir. Mercan popülasyonlarının zenginliği ve berrak suları dalışseverleri bölgeye çeker. Dalış noktalarının tamamı \"sığlık\" adı verilerek bir dönem sünger avcılığının yüksek olduğu bölgenin süngercileri tarafından belirlenmiş olsa da aslında hepsi 30 metrenin altında derin noktalardır. Kerbela dalış noktası da bunlardan biridir. Bu noktaya bu isim, süngercilik eğitimini kardeşleri ile birlikte Girit'te alan, cumhuriyetin kuruluşuyla Ayvalık'a dönen Selam Süngerci ve arkadaşları tarafından verilmiş. Yıllar sonra da Bodrum'un efsane süngercisi Aksona Mehmet, hazırladığı mermer bir plaketi bu noktaya bırakmış.
Çıkın çıkın kışın da gelin
Gerçekten yelken sezonu diye bir zaman dilimi var mı? Bizim cennet Hisarönü ve Yeşilova körfezlerimiz kışın bir başka güzel. İnanmıyorsanız, şu fotoğraflara bakın! Hele bir de ıssızlığın tadına varınca ulaşılan iç huzurunu nasıl anlatmalı, neyle kıyaslamalı bilemedim. Yelkenli Yatçılık'tan kaloriferli bir tekne de kiralanırsa değmeyin keyfinize. Yareninize dönüp \"İyi ki gelmedik mi?\" dersiniz bence...
Kilitleri aça aça
Yelkenlimiz Crazy Girl ile Kuzey Denizi'nden Türkiye'ye uzanan yolculuğumuz Norveç'te başladı. Norveç Kristiansand'dan Hollanda Rotterdam'a, oradan da Calais'deki marinaya kadar olan bölümünü geçen ay sizlerle paylaşmıştım. Şimdi sırada Fransa kanalları var. Siz de kanallarda seyretmek istiyorsanız, bu yazıda bahsettiğim sinyalizasyon ve kilit sistemlerini öğrenmelisiniz.
AY IŞIGI
Bosphorus Boat Show'da sergilenmek üzere Türkiye'ye gelen Polonyalı katamaran markası Moon Yacht'ın 60 feet yelkenlisini Gena Yatçılık Satış Müdürü Denizcan Gümüş ile gezdik. Firmanın hikayesini Gümüş'ten ve Küresel Satış Müdürü Maciej Stompor'dan dinledik.
SES getiren süper
Slovenyalı Greenline Yachts, ilk süperyatı olacak GX42'nin üretimine başladığını açıkladı. Tuzla'daki Ses Yachts Tersanesi'nde tamamlanacak modelle birlikte serinin de ilk adımı atılmış oldu. Geçen eylül ayında Monaco Yacht Show'da duyurulan yeni GX serisi, 16 yaşındaki firmanın rahatlık ve yenilik kadar önemsediği sorumluluk vurgusunu taşımaya devam ederken 24-56 metre boyundaki alüminyum gövdelerle göz doldurmaya hazırlanıyor.
Klasik aşkına
Başka bir yıldan 2024'e yanlışlıkla ışınlanmış gibi yan yana bağlı duran Larimar ve Leylim, verniklerinden yansıyan parıltısıyla, ahşap heçlerinden dolan ışıkla her görenin gözlerini okşuyordu. Sektörün denizdeki buluşması Bosphorus Boat Show sırasında A pontonunda yaşanan bu zaman sıçraması, aslında MCE Yachts ve Taka Yacht Design arasındaki heyecan verici iş birliğini sergiliyordu. Buna tanık olanlar için Cumhuriyet Bayramı'nda fuarda düzenlenen etkinlikte ülkemizin en değerli tasarımcılarından biri olan Tanju Kalaycıoğlu'nun konuşmasını dinlerken suya kavuşacak klasik ruhtaki yeni teknelerin Boğaz'da nazlı nazlı seyredişini hayal etmek hiç de zor olmadı.