BİST-100 üzerinde özellikle banka hisselerindeki satışlar ciddi baskı yaratıyor. Nitekim borsada temmuz ayının ortasından bu yana başlayan düşüşte bankalar ile BİST-100’ün ayrışmadığını söylemek mümkün. Bu süreçte BİST-Bankacılık Endeksi’nin yüzde 15,15 BİST-100’ün yüzde 13,74 gerilediği görülüyor.
GETİRİLER ERİYOR
Bu tabloyu yıl başından temmuz ayı ortasına kadarki süreci baz alarak da inceleyelim. Yıla 8.768’den başlayan BİST-Bankacılık Endeksi, 16 Temmuz’da 16.158 ile rekor seviyesinden kapandı ve bu süreçte yüzde 84,28 ile çok güçlü yükseldi. Kredi derecelendirme kuruluşlarının kararları başta olmak üzere gri listeden çıkılması ve yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelik pozisyonlanması bankacılık sektörünü yılın ilk yarısında en çok değer kazanan sektörlerden biri haline getirdi. Yıl başında 7.624 olan BİST-100 ise tarihi zirve kapanışını 11.173 ile 22 Temmuz’da gerçekleştirdi ve bu süreçte yüzde 46,55 getiri sağladı.
BİST-100’ün bu yükseliş yolculuğunda banka hisseleri çok önemli bir rol oynarken BİST-Bankacılık Endeksi’nin BİST100’ün neredeyse iki katı getiri elde etmesi de çok dikkat çekici. Şimdi ise benzer süreç bu kez düşüşlerde yaşanıyor ve BİST-100; başı banka hisselerinin çektiği, geçtiğimiz haftalarda ise genele yayılan bir gerileme dönemiyle karşı karşıya bulunuyor. Son durumda yıl başından 26 Ağustos kapanışı itibarıyla hesaplandığında BİST-Bankacılık Endeksi’nin getirisi yüzde 55,44’e, BİST-100’ün getirisi ise yüzde 25,46’ya gerilemiş durumda.
KAYIPLAR SÜRECEK Mİ?
この記事は Ekonomist の Eylül 1 2024 版に掲載されています。
7 日間の Magzter GOLD 無料トライアルを開始して、何千もの厳選されたプレミアム ストーリー、9,000 以上の雑誌や新聞にアクセスしてください。
すでに購読者です ? サインイン
この記事は Ekonomist の Eylül 1 2024 版に掲載されています。
7 日間の Magzter GOLD 無料トライアルを開始して、何千もの厳選されたプレミアム ストーリー、9,000 以上の雑誌や新聞にアクセスしてください。
すでに購読者です? サインイン
Değişen dinamiklere uyum dönemi
Değişen iş gücü dinamiklerine uyum sağlayan insan kaynakları departmanlarının 2025 yılı gündeminde ücret politikaları, esnek çalışma, yapay zeka, yetenek yönetimi ve hibrit çalışma gibi başlıklar olacak.
İhracat kayıplarını 2025'te telafi edecek
2024 yılını olumsuz koşullara rağmen yaklaşık 30,5 milyar dolarlık ihracatla tamamlayan kimya sektörü 2025'te hedef büyüttü. 700 bin kişiye istihdam sağlayan sektör, faaliyete girecek Kimya Teknoloji Merkezi ile 2025'te 35 milyar dolarlık ihracat hedefliyor.
2025 sektör için zorlu bir yıl olabilir
2024 yılında yüksek enflasyon, dolar bazında yüksek fiyatlar ve turist sayılarındaki düşüş gibi sorunlarla mücadele eden perakende sektörü için 2025 de kolay bir yıl olmayacak. Sektör, dijitalleşmeye yatırım yapmaya ve verimlilik projelerine odaklanacak.
Yılın ikinci yarısında hareket bekleniyor
Gayrimenkul sektörü, ekonomide sıkılaştırma politikalarına ve gayrimenkul, yüksek kredi faiz oranlarına rağmen 1,4 milyona yaklaşan konut satışı ile 2024'ü hareketli geçirdi. 2025 yılının ikinci yarısında kredi musluklarının açılmasıyla 1,3 milyon konut satışı bekleniyor.
2025'te tüm gözler fiyat artışında olacak
Tarım ve hayvancılık sektörü savaş, enflasyon ve kuraklığın da etkisiyle fiyat artışlarından en çok etkilenen alan olurken, gözler 2025 yılına çevrildi. Her ne kadar beklentiler iyimser olsa da enflasyon dinamikleri gıdada fiyat artışlarının gelecek yıl da devam edeceğini gösteriyor.
Kurulu güçte yenilenebilir enerjinin payı artıyor
115 bin MW'i bulan Türkiye'nin enerji kurulu gücünde 2025'te 7 bin MW'ı aşan kapasite artışı planlanıyor. Kurulu gücün yüzde 55'inin yenilenebilir kaynaklardan karşılandığı sektörde, önümüzdeki dönemde de büyümenin temiz enerjiden gelmesi bekleniyor.
Sektör 1 milyon barajına oturdu
Otomotiv sektörü 2024 yılını 2023 yılına paralel yaklaşık 1,2 milyon adet seviyesinde tamamladı. Kredi maliyetleri ve matrah oranlarına dikkat çeken sektör temsilcileri, bu olumsuz etkilere rağmen sektörün artık 1 milyon adetler seviyesine oturduğunu söylüyor.
"Neoliberal dönem bitiyor 2025 belirsizliklerle geliyor"
Ekonomide yaşanan güç kaymasını neoliberal dönemin bitişi olarak yorumlayan Siyaset Bilimci Soli Özel, \"Dünya 2025 yılına siyaset ve ekonomide belirsizliklerle giriyor\" diyor. Özel, yeni bir dünya savaşı ihtimalini de düşük buluyor.
"Kritik kurumların itibarı yasalarla yükseltilmeli”
2025'te enflasyonun kontrol altına alınabilmesi için ekonomi ile ilgili kritik kurumların itibarını güçlendirecek yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirten Prof. Dr. Hakan Kara, \"Bu durumda, 2026'dan itibaren bir çıkış döneminin yaşanması mümkün” diyor.
“Enflasyonun nedenini azaltacak reformlar yok"
2025'e girerken Türkiye'de hala maliye politikalarının para politikalarını desteklemekten uzak olduğunu vurgulayan Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, \"Enflasyonun yapısal nedenlerini azaltacak reformlar maalesef yok\" diyor.