İyi oyunculuk, pozitif enerji

Timsah Ateşi oyununda iki kız kardeşi canlandıran Funda Eryiğit ve Hazar Ergüçlü'nün enerjileri birbirlerine uyumlanmış. Gerçek hayatta da iki kız kardeşten farksız bir samimiyetleri var. Oyunculuklarıyla öne çıkan iki yıldızla Karaköy'de buluştuk, aile ilişkilerinden oyunculuğa, sektörde kadın olmaktan İstanbul'daki favorilerine kadar uzanan bir söyleşi yaptık. Anladık ki, ikisi de "Asla bir yere gitmem" diyen İstanbul âşıklarından.

İkinizi bir araya getiren Çolpan İlhan-Sadri Alışık Tiyatrosu & Piu Entertainment'ın yapımcılığını üstlendiği tiyatro oyunu Timsah Ateşi neyi anlatıyor?

FUNDA ERYİĞİT: "İki kız kardeşin babalarıyla mücadelesi" diyebiliriz.

HAZAR ERGÜÇLÜ: Yıllar sonra bir araya gelen kız kardeşlerin yüzleşmesi...

Konu İrlanda'da geçiyor, karakterleri ve hikâyeyi bize yakınlaştıran ne sizce?

FUNDA: Aslında karakterleri, mekânlarıyla buraya uzak ama buraya uyarlanabilecek çok net öğeler var. Ama tam olarak uyarlarsak burada oyunu oynayamayız. O yüzden seyircinin bakış açısına ve oyunun evrenselliğine yaslanıyoruz.

HAZAR: Oyun aile içi şiddeti anlatıyor, maalesef her yerde olan bir konu bu.

Aile içi travmaların insanları geleceğe nasıl taşıdığını düşünüyorsunuz? Belli bir yaşa kadar etkilenmek normal ama "40'lı yaşlardan sonra aşmak lazım artık bunları" diyenlerden misiniz?

HAZAR: Aile ilişkileri insanın gelecek hayatını kesinlikle etkiliyor. Nasıl biri olduğunu belirlediği için etkiliyor ama bir süre sonra geçmişte yaşanan travmaları ağırlık gibi sırtında taşıyıp, orda takılı kalmak da senin nasıl biri olduğunu gösteriyor. Bazıları bunu suistimal de edebiliyor. Terapiye gidin arkadaşlar. Herkes terapiye gitsin, herkesin ihtiyacı var.

FUNDA: İnsanın kim olduğuyla barışması gerekiyor bence ya da eksikleri varsa onları düzeltmeye odaklanması, davranış bozukluğu varsa onu düzeltmek için uğraşması ve bütün bunları yapabilmek için öncelikle kendisiyle barışması gerekiyor. Hâlâ aileye yaslanmak büyümemişlik gibi geliyor bana.