27 Mayıs-5 Haziran tarihleri arasında Filipinlerde düzenlenen Asya Serbest Dalış Şampiyonası’ndaki rekorla birlikte genel sıralamada da ilk üçe giren Ellialtıoğlu, CWTB (Constant weight bi-fins, sabit ağırlık çift palet) ve FIM (Free Immersion-serbest halatlı dalış) kategorilerinin her ikisinde aldığı 77 metre ile en iyi derecelerine ulaşmayı başardı. Sporcunun gelecek programında ise ağustos ayında Fethiye’de yapılacak Türkiye şampiyonası var.
Halen Filipinlerde misiniz, dönüş ne zaman?
Biraz daha kalacağım. Bu benim buradaki ikinci senem. Geçen sene üç ay deyip altı ay kaldım. O zaman da buradan ayrılmak çok zor olmuştu, “Tekrar geleceğim” diyordum. Burayı ev gibi hissetmeye başladım. İstanbul’da da evim var ama hiç kalmıyorum orada, hep başka yerlerdeyim. “Böyle boş duracağına en azından bir gelirim olsun oradan” dedim. Kiraya verip tek yön biletle buraya geldim. Ocaktan beri de buradayım. Yarış olacağını bildiğim için tanıdığım ortam, bildiğim dalış merkezi vb. diyerek tekrar buraya geldim.
Dalışa ne zaman başladınız? Bu yıl ne fark etti?
Serbest dalış korona zamanında tamamen eğlencesine başladığım bir şeydi. Hiç böyle yarışacağımı, rekor kıracağımı düşünerek olmadı. Meraktan Kaş’a gidiyorduk arkadaşlarla, dünya şampiyonlarını vb. izlemek için. Sonra Türkiye’den bir antrenör, Fatih Sevük dedi ki “Haydi seni de hazırlayalım, neden yarışmıyorsun?” O şekilde daha ciddi düşünmeye başladım.
O kış için de benim Malezya’ya uçak biletim vardı, oradan Filipinlere gidecektim ama tamamen adaları gezeyim, tatil yapayım diye… Sonra şu an antrenman yaptığım yeri keşfettim. Böyle böyle antrenmanlara başladım. Kaş’ta tanıştığım Amerikalı bir dalgıç vardı, dünya rekoru kırmak istiyordu; zaten Amerika, kıta rekorları vb. vardı. Yarışma fikrine o adapte etti biraz da. Buraya ilk geldiğim zaman sadece 42 metreye dalıyordum.
Diğer branşlara nasıl başladınız?
This story is from the Temmuz 2024 edition of Naviga.
Start your 7-day Magzter GOLD free trial to access thousands of curated premium stories, and 9,000+ magazines and newspapers.
Already a subscriber ? Sign In
This story is from the Temmuz 2024 edition of Naviga.
Start your 7-day Magzter GOLD free trial to access thousands of curated premium stories, and 9,000+ magazines and newspapers.
Already a subscriber? Sign In
Biz hep rengarenk
Alaçatı'nın rengarenk haline hepimiz alışığız ancak 10-18 Ağustos 2024 tarihleri arasında Myga Surf City'de düzenlenen Vakkorama Watersports Championship gibisi daha önce yaşanmadı. 600 sporcunun rekor katılımıyla etkinliğe adını veren Vakkorama, ruhunda barındırdığı tüm renkleri denize yansıtırken PowerApp de rüzgâr için çarpan kalplerin ritmi oldu.
Geleceğin doğasında
Tasarım ve üretimiyle Türkiye'nin ilk ve tek stand up paddle (SUP) markası olan Haute Boards, renkli ürün yelpazesini genişletmeye devam ediyor. Kıyılarımıza uygunluğu tartışılmaz sporların yolunu açtığı kadar suyla barıştıran etkinliklere de imza atan firmanın kurucusu Hakan Altunsoy, 14 sene önce çıktıkları yolculuğun kendilerini yanıltmadığını vurguluyor. Yeni nesil foil ürünler, ileri dönüşüm üretimler, yoga ve dalışa uzanan vizyonu ile Haute Boards üzerinden geleceğe bir dönüş yapalım ister misiniz?
Üç deniz, yedi ada
Eşim Yener'le birlikte 2014 model bir Bavaria 51 olan Bendil 2 isimli yelkenlimizle her yaz uzun seyir planları yapıyoruz çünkü denizde olduğumuz anlar, bizim en mutlu zamanlarımız. Her seferinde ilk bir-iki gün uyumla geçiyor, sonrasında ise tekneyle bütünleşip birlikte akmaya başlıyoruz. 2022 yaz döneminde çok çok uzun zamandır hayalini kurduğumuz ve planlamasını yaptığımız 32 günlük Alaçatı-Malta seyahatini gerçekleştirdik. Üç deniz ve yedi ada içeren bu seyahatimizin ilk bölümüyle karşınızdayız.
Alırken de satarken de
'Broker' mesleğinin tanımlanması ve gerekli düzenlemelerle tarafların korunması için köklü firmalarla yapılan fikir paylaşımları sonucu kurulan Yat Brokerleri Derneği, (Yacht Brokers Association-YBA) yaşanan zorluklara çözümler bularak ticaretin şeffaf ve güvenilir olmasını sağlıyor. Sektördeki gelişmeleri takip ederek Türkiye'nin bu alanda dünya standartlarında bir ülke olarak konumlandırılmasını amaçlayan dernek, Yönetim Kurulu Başkanı Güray Bulut'un idaresinde faaliyetlerini sürdürüyor. Amatör denizcilerin bir tekneyi alırken de satarken de sevinmesi için çalışmasının yanında bu dalda uzmanlaşmak isteyen gençlerin yolunu açıyor.
Bir buçuk asırlık seyir
Beş tersane, 400 yönetici ve tasarımcı, 600 mühendis, 1.600 işçi, 200 stajyer ve çırak olmak üzere 2.800 çalışan, çoğu halen yüzen 13 bin tekne, dünyanın 'en'leri arasında bulunan 20 mega-süperyat. Sadece geçmişinden gelen deneyimle değil, geleceğe yatırım olacak teknolojilerle de her dönem adından söz ettiren bir marka. Bremen'deki tersanesini ziyaret etme imkanı bulduğumuz ve gelecek yıl 150 yaşına girecek Alman devi Lürssen, yakın zamanda ilk hidrojen yakıt hücreli motoryatını üretecek olmanın gururunu yaşıyor.
En lüks okyanus
Tasarım ve mühendislik şaheseri olarak tanıtılan Sunseeker Ocean 182; alan, rahatlık ve lüks konusunda yepyeni bir bakış açısını temsil ediyor. Üst güvertesinden geniş ana güvertesine kadar bu yat, zarif ve kullanışlı unsurlarla donatılmış. Etkileyici performansı, yenilikçi özellikleri ve şık iç tasarımı ile Ocean 182, denizcilikte özgün bir standart belirliyor.
Mükemmeli yakalayan deniz kızının hikayesi
Sirena Marine'in hikayesi, denizlerin derinliklerinden gelen bir ilhamla başladı. Bu ilham, sadece yerli yat üretiminde değil, global denizcilik sektöründe de devrim niteliğinde bir yol haritasının temelini oluşturdu. Bu vizyonun ardında ise kadın liderliği ve girişimciliğiyle tanınan nadir iş insanlarından biri olan İpek Kıraç vardı. Kıraç'ın önderliği, Sirena Marine'i küresel bir marka haline getirirken, yenilikçilik ve sürdürülebilirlik odaklı kurumsal kültür, şirketin DNA'sına da oya gibi işlendi.
Amatöre %20 şoku
Özel tekne ve yatlara tanınan liman hizmetlerine ilişkin KDV istisnası kaldırıldı. 1 Eylül'den itibaren yapılan sözleşmelere %20 KDV eklenecek. Bu da marina bağlama fiyatlarının %20 daha zamlanması demek. Bunun kısa vadede etkisi marinaların boşalması, marina özelliği taşımayan bağlanma yerlerine yönelinmesi ya da denizcilerin buldukları her koyda bağlama yapmaya çalışması olacak. Uzun vadede çoğu yatçı ya teknesini satmak zorunda kalacak ya da yıllık bağlama için yurt dışını tercih etme eğilimi artarak devam edecek. Artan maliyetler, sektörün tüm paydaşları üzerinde baskı yaratacak ve sonuçta kaybeden denizciler kadar deniz turizmimiz olacak. Meriç Köyatası ekonomist kimliğiyle, Ali Erkan Bezirgan marina yatırım ve işletme danışmanı olarak konuyu masaya yatırdı.
Pervasızlıkta zirve
Başta ustamız Sadun Boro olmak üzere, dünyayı yelkenle gezen tüm denizci dostlarımızın ittifak ettiği bir konu var: Gökova koylarının dünyada eşi benzeri yok! Böyle bir doğal hazineye sahip çıkmamız gerektiği halde biz hepsini bitirmeye azimli gibiyiz. Hele hele bu koylara gözü gibi bakması gereken kişinin en önemli koylardan birini kendi şirketine otel için tahsis etmesi bana göre 'pervasızlıkta zirve'.
Denizde nezaket mi dediniz?
Denizci insan, elbette denizcilik kurallarını, en başta da denizde nezaket kurallarını bilmeli ve uygulamalıdır. Günümüzde bu kurallar ne kadar uygulanıyor, tartışılmaya değer.