Piyasalar, oldukça hareketli geçen yaz dönemini geride bırakıyor. Yazın sonuna geldiğimiz ve sonbahar dönemine girdiğimiz bu süreçte, portföylerde de yıl sonu hesapları yapılmaya başlandı.
Bu noktada, portföyler oluşturulurken yatırımcıların kararları üzerinde belirleyici olacak hem yurt dışı hem de yurt içi odaklı birçok önemli gündem maddesi bulunuyor.
ETKİLİ OLACAK FAKTÖRLER NELER?
Portföy oluştururken hem global piyasaları hem de yurt içindeki gidişatı yakından takip etmenin önemine değinen uzmanlar, piyasaların seyrinde etkili olacak faktörlere dikkat çekiyor. Yurt dışında özellikle jeopolitik gelişmelerin etkisi ve geçtiğimiz haftalarda Jackson Hole toplantısında FED Başkanı Powell’ın faiz indirimlerinin başlayabileceğine yönelik vermiş olduğu mesajlar takip ediliyor. Japonya’dan gelen faiz artırımı ile ekonomide durağanlık beklentileri ve ABD’de makro ekonomik verilerin resesyona işaret etmesi de global piyasalara yön veren gelişmeler olarak masada duruyor. Yurt içinde ise uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in 19 Temmuz tarihindeki iki kademe not artışı sonrasında esen pozitif hava; borsanın yeni hikâye yaratamaması, mevduat, fon, altın gibi alternatif ürünlerin borsa performansı üzerindeki etkisi, yabancıların hisse senetlerinden çıkışlarını sürdürmesi, sıkı para politikasının reel sektör tarafında oluşturduğu baskıyla azalmış görünüyor.
TCMB’nin ise faizi sabit bırakması “Faiz indirimi hazırlığı mı?” sorusunu akla getirirken enflasyonun istenilen seviyeye inene kadar faiz silahının kullanılacağı yorumları da yapılıyor. Bu ay açıklanacak yeni Orta Vadeli Plan (OVP) ve Fitch’in Türkiye değerlendirmesi gibi haber akışları da takip edilecek gelişmeler olacak. Tüm bu beklentiler sürerken biz de bu süreçte uzmanlara yatırım önerilerini ve piyasa beklentilerini sorduk.
EN ÇOK HİSSE ÖNERİLİYOR
This story is from the Eylül 1 2024 edition of Ekonomist.
Start your 7-day Magzter GOLD free trial to access thousands of curated premium stories, and 9,000+ magazines and newspapers.
Already a subscriber ? Sign In
This story is from the Eylül 1 2024 edition of Ekonomist.
Start your 7-day Magzter GOLD free trial to access thousands of curated premium stories, and 9,000+ magazines and newspapers.
Already a subscriber? Sign In
Değişen dinamiklere uyum dönemi
Değişen iş gücü dinamiklerine uyum sağlayan insan kaynakları departmanlarının 2025 yılı gündeminde ücret politikaları, esnek çalışma, yapay zeka, yetenek yönetimi ve hibrit çalışma gibi başlıklar olacak.
İhracat kayıplarını 2025'te telafi edecek
2024 yılını olumsuz koşullara rağmen yaklaşık 30,5 milyar dolarlık ihracatla tamamlayan kimya sektörü 2025'te hedef büyüttü. 700 bin kişiye istihdam sağlayan sektör, faaliyete girecek Kimya Teknoloji Merkezi ile 2025'te 35 milyar dolarlık ihracat hedefliyor.
2025 sektör için zorlu bir yıl olabilir
2024 yılında yüksek enflasyon, dolar bazında yüksek fiyatlar ve turist sayılarındaki düşüş gibi sorunlarla mücadele eden perakende sektörü için 2025 de kolay bir yıl olmayacak. Sektör, dijitalleşmeye yatırım yapmaya ve verimlilik projelerine odaklanacak.
Yılın ikinci yarısında hareket bekleniyor
Gayrimenkul sektörü, ekonomide sıkılaştırma politikalarına ve gayrimenkul, yüksek kredi faiz oranlarına rağmen 1,4 milyona yaklaşan konut satışı ile 2024'ü hareketli geçirdi. 2025 yılının ikinci yarısında kredi musluklarının açılmasıyla 1,3 milyon konut satışı bekleniyor.
2025'te tüm gözler fiyat artışında olacak
Tarım ve hayvancılık sektörü savaş, enflasyon ve kuraklığın da etkisiyle fiyat artışlarından en çok etkilenen alan olurken, gözler 2025 yılına çevrildi. Her ne kadar beklentiler iyimser olsa da enflasyon dinamikleri gıdada fiyat artışlarının gelecek yıl da devam edeceğini gösteriyor.
Kurulu güçte yenilenebilir enerjinin payı artıyor
115 bin MW'i bulan Türkiye'nin enerji kurulu gücünde 2025'te 7 bin MW'ı aşan kapasite artışı planlanıyor. Kurulu gücün yüzde 55'inin yenilenebilir kaynaklardan karşılandığı sektörde, önümüzdeki dönemde de büyümenin temiz enerjiden gelmesi bekleniyor.
Sektör 1 milyon barajına oturdu
Otomotiv sektörü 2024 yılını 2023 yılına paralel yaklaşık 1,2 milyon adet seviyesinde tamamladı. Kredi maliyetleri ve matrah oranlarına dikkat çeken sektör temsilcileri, bu olumsuz etkilere rağmen sektörün artık 1 milyon adetler seviyesine oturduğunu söylüyor.
"Neoliberal dönem bitiyor 2025 belirsizliklerle geliyor"
Ekonomide yaşanan güç kaymasını neoliberal dönemin bitişi olarak yorumlayan Siyaset Bilimci Soli Özel, \"Dünya 2025 yılına siyaset ve ekonomide belirsizliklerle giriyor\" diyor. Özel, yeni bir dünya savaşı ihtimalini de düşük buluyor.
"Kritik kurumların itibarı yasalarla yükseltilmeli”
2025'te enflasyonun kontrol altına alınabilmesi için ekonomi ile ilgili kritik kurumların itibarını güçlendirecek yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirten Prof. Dr. Hakan Kara, \"Bu durumda, 2026'dan itibaren bir çıkış döneminin yaşanması mümkün” diyor.
“Enflasyonun nedenini azaltacak reformlar yok"
2025'e girerken Türkiye'de hala maliye politikalarının para politikalarını desteklemekten uzak olduğunu vurgulayan Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, \"Enflasyonun yapısal nedenlerini azaltacak reformlar maalesef yok\" diyor.