BIANCA BRANDOLINI MODA SİSTEMİNİN YILDIZI

İtalyan model Bianca Brandolini, aristokrat bir aileden geliyor. Annesi bir zamanlar Valentino Modaevi'nin ilham aldığı isimlerden biri, Georgina Brandolini. Birçok ünlü tasarımcısının yakın arkadaşı. Bianca ise 'moda sistemi'nin yıldız isimlerinden. Peki, başarısının sırrı ne? Onunki, Italyan tarzının cüretkarlığı ve neşesi ile annesinden miras kalan Brezilya egzotizminin bir araya geldiği 'Paris yapımı bir cazibe'. Tüm bunlar onu, bizimle modadan bahsederken ve kişisel yanlarını ortaya çıkarırken mücevherleriyle poz verdiği Cartier'nin mükemmel yüzü haline getiriyor.

Bianca Brandolini’nin farklı bir çekiciliği var. Hareketleri, konuşma tarzı, bakışları… Onunla her karşılaşmamızda, gittiği her yerde neden bu kadar popüler olduğunu anlıyoruz. Stil, karizma, özgüven ve feminenlik... Cartier mücevherleri içinde bizimle moda, aile ve hayalleri hakkında konuşuyor.

HELLO!: Bianca, modayı severek büyüdün ve moda dünyasını iyi tanıyorsun. Çocukken bu dünyada seni yakalayan şey neydi?

Bianca Brandolini: Küçüklüğümde annemi, işe ya da arkadaşlarıyla buluşmaya hazırlanırken izlemeyi severdim. O zamanlar bunun moda olduğunu bilmiyordum, bunun farkına varmak için çok küçüktüm.

HELLO!: Kendini hiç modayla ilgisi olmayan başka bir şey yaparken hayal ettin mi?

B. Brandolini: Evet, aslında güzellik, cilt ve saç bakımı dünyasıyla da çok ilgiliyim. Ben Estée Lauder Re-Nutriv’in marka elçisiyim ve bu alanda yapılan tüm teknolojik ilerlemeleri ve yenilikleri inanılmaz buluyorum.

HELLO!: Bu çekimde Cartier mücevherlerle poz veriyorsun. Cartier senin için ne ifade ediyor?

B. Brandolini: Cartier, mücevher tasarımında, uzmanlıkta ve inovasyonda en üst noktayı temsil ediyor. Ayrıca her zaman sinema, edebiyat, sanat, müzik ve dans ile olan bağlantılarını da seviyorum.

HELLO!: Sence Cartier tasarımlarını farklı kılan nedir?