@neosailing kursiyerlerimiz ve ekip olarak biz, bir ayda Karayiplerin altından girdik, üstünden çıktık. St. Lucia’dan başladık, St. Vincent’e indik. Mini mini adaları gezdik, önce Karayiplerde yelken sonra da kendimizle ilgili çokça keşifler yaptık. Bu ay ilk parkurdaki ekiple St. Lucia’dan çıkışımızı, Happy Island’da mutlu bir doğum günü kutlayışımızı, bol ıstakozlu adaları, ilk cacao fettuccine deneyimini, Karayip Korsanları’nın çekildiği seti ve Türkiye’de kışken Karayiplerde yelken seyriyle yaşanan, ‘yaz bir başkadır’ dedirten tüm anları bulacaksınız.
Uçak kalkıyor: Londra-St. Lucia
Neo Sailing ekibi olarak kursiyerlerimizle Londra aktarmalı olarak St. Lucia’ya uçtuk. Türkiye’den ancak İngiltere veya Amerika üzerinden uçulan bir ada St. Lucia; o yüzden İngiltere ve Amerika transit vizeniz olması gerekiyor. İlk hafta ekibiyle Rodney Bay Marina’ya ulaştık. Tekneye yerleşip, alışveriş yaptıktan sonra marinadaki gezgin yelkencilerle sohbette bulduk kendimizi. Önerilen rotalar, kaçırılmaması gereken adalar/koylarla ilgili konuşurken gecemiz uzayıp gitti. Ertesi sabah, özel tasarımlı Karayipler tişörtlerimizi giyip sonrasında kendimizi demirde güzel bir yer bulduğumuz için tebrik ettiğimiz Marigot Bay’e yol aldık.
Marigot Bay, Rodney Bay’in yaklaşık 9 mil, Castries’in 3,75 mil güneybatısında yer alıyor. İlk gün durağı olmak ve Karayiplere alışmak için denizi ve doğasıyla harika. Biz giriş çıkış işlemleri için marina ofisteyken ekibin geri kalanı otelde bir kahve dükkanında kahvelerini yudumluyor.
Bu arada sağda solda gözümüze ‘Marigot Bay Chocolate Coffee’ reklamları çarpıyor. Anlıyoruz ki buraya özel bir rom, bitter çikolata, espresso kahve ve kremadan oluşan geleneksel bir içki bu fakat daha yeni uyandık, bir yelkenci için bile çok erken!
Koya girer girmez yerel satıcılar basit tekneleri ile teknemize yanaşmaya başlıyorlar.
Bu hikaye Naviga dergisinin Temmuz 2024 sayısından alınmıştır.
Start your 7-day Magzter GOLD free trial to access thousands of curated premium stories, and 9,000+ magazines and newspapers.
Already a subscriber ? Giriş Yap
Bu hikaye Naviga dergisinin Temmuz 2024 sayısından alınmıştır.
Start your 7-day Magzter GOLD free trial to access thousands of curated premium stories, and 9,000+ magazines and newspapers.
Already a subscriber? Giriş Yap
Ses getiren çözüm
Teknelerde yosun ve kekamoz oluşumunu önleyen yeni nesil antifouling sistemi Marisonia, geliştirdiği ultrasonik frekans teknolojisiyle teknelerin bakım aralığını uzatırken, sürtünmeyi koruyarak performans ve yakıt tasarrufunu %30 oranında artırıyor. 2012'den bu yana ileri mühendislik, tasarım ve inovasyon projeleri ile öne çıkan Infinia Mühendislik bünyesinde geliştirilen Marisonia, yaydığı işitilmez ses dalgalarıyla insan ve deniz yaşamını rahatsız etmeksizin tekne altındaki biyolojik kirlenme sürecini daha ilk aşamadan önlemeyi başararak bakım maliyetlerini de düşürüyor. Sistemin harcadığı enerji miktarı gibi ağırlığı ve kapladığı alan da bir o kadar şaşırtıcı!
40 derecede hayat
Siz bu satırları okurken, ben Atlantik Okyanusu'nda ekibimle yarışıyor olacağım. Clipper Round the World Race'te benim katılacağım sekizinci ve son ayak yaklaşık 4.400 mil sürecek. Haziran sonu Washington'dan çıkıp temmuz ortası önce İskoçya'ya, ayın sonunda da yarışın başladığı ilk liman olan Portsmouth'a vararak yarışı bitireceğiz. Nispeten sıcak başlayacak yolculuk, sisli Labrador akıntısına vardığımızda soğuyacağa benziyor. Ayrıca buzullara yönelmemek için de The Perfect Storm filmindeki balık çiftliklerinin göründüğü Flemish Cap'i de göreceğiz gibi. Tabii havaya bağlı olarak. Bütün bunların dışında denizin sonsuzluğu, okyanus canlıları ve dalgalarıyla tanışıp geceleri yıldızları izlemek de heyecanla beklediğim anlar.
Bir Bora bir Tufan
Klasik Tekneler Platformu'nun çabalarıyla gün yüzüne çıkan iki tekne hikayesini sizlerle paylaşıyoruz. Artun Ulubey, Bora VII ile çocukluk hatıralarına kavuşmasını, Sait Keresteci ise zamanında denizlerin Tufan'ı olan bir tasarımı kaleme alıyor.
Tam bana göre
Bu defa bir senedir sahibi olduğum, epeyce kullandığım ve iyi tanıdığım bir tekneyi kaleme alacağım. Nordkapp Gran Coupe 905, İstanbul içinde yaz-kış istediğim zaman, her yere hızlıca ve rahat şekilde gidebilmemi sağlıyor. Arkasından şişme oyuncaklar çekip eğlenmek, alargada durup yelken yarışları seyretmek, arkadaşlarla seyir yapmak, denize girmek, ulaşım aracı olarak kullanmak gibi çeşitli imkanlar sunan bir tekne.
Masaldı gerçek oldu
Deniz ve sanatı içeren denizel farkındalık projesi olan BEAP (Blue Exile Art Project) 2022 yılında bir hayal ile başladı. Karaada'nın arkasındaki Hırsız Koyu'nda yer alan, Sular Yükseliyor temasıyla iklim krizine gönderme yapan BEAP geçici sualtı sergimiz, yıllar içinde evrildi ve daha da büyümüş olarak Ada Boğazı'ndaki Görecek Adası'nın derinliklerinde kalıcı bir sualtı parkına dönüştü. 12 Haziran'da BEAP Bodrum Sualtı Parkı'nın ilk etabıyla uzun soluklu ve sürdürülebilir projemizin başlangıcı gerçekleşti.
Bahanesi derin
Asya Serbest Dalış Şampiyonası'nda, sabit paletsiz (CNF) branşındaki 61 metrelik derecesi ile Türkiye rekorunu kıran Alice Ellialtıoğlu, serbest dalışla yaklaşık dört yıl önce tanışsa da hayatındaki yeri giderek derinleşiyor. Denizle çocuk yaşta bağ kuran dalışçı için bu branş; 'nefesinizi, ruh halinizi ve bedeninizi dengelediğiniz' bir yaşam biçimi olduğu kadar sevdiği sularda kalmanın da bahanesi...
Neo Sailing ile Karayipler
İlk kurulduğumuzda 'Yeni nesil denizcilik yapacağız, Neo Sailing olarak sadece Türk koyları, yakın Yunan Adaları'nda seyir yapmayacağız. Bambaşka denizlerde, coğrafyalarda, seyirlerde deniz ve yelken severlerle buluşacağız' demiştik. Yıllar geçti, Fransa-Türkiye, Marmaris-Atina gibi Akdeniz ve Ege'de, daha yakın sayılabilecek denizlerde farklı rotalar oluşturduk ve merakımızın peşinden gitmekten hiç vazgeçmedik. Yeni şehirler, tekneler, denizler, okyanuslar hayal ettik. Farklı coğrafyalarda Neo Sailing olarak kendi yolumuzu, rotamızı bulmak istedik daha çok sanıyorum. Bunlardan bir tanesi de 2024 Şubat ayında yaptığımız Karayipler seyrimizdi. İlk defa rahatlık alanımızdan çıkıp kendimizi hiç bilmediğimiz sularda yelken açarken bulduk.
Merhaba memleket!
O demir aldığından beri güneşin etrafında beş kere döndü dünya ve 5 Mayıs günü Akdeniz'e ulaşan Fatih Aksu ile 'Blue', yolculuğun başladığı İstanbul'da büyük bir coşkuyla karşılandı. İlk kekik kokusunu Kaş açıklarında aldığında ülkeye gönlünce varamayacaktı. Ancak Datça'ya ayak bastığında ufuktaki mavinin dalgası yayılmış, Çanakkale'de dümen suyuna kavuşmayı başarmıştı. Her anı için \"Adeta hücrelerime işledi” diyen denizci artık biriktirdiklerini sayfalara taşımaya hazırlanıyor. Yani bitti sanmayın, Fatih Aksu dünya turuna devam ediyor hâlâ!
Bu ralli çok iyi!
Yepyeni bir rotada, yeni suların, yeni tatların, yeni rüzgârların, mavinin farklı tonlarının peşinden geldik Adriyatik'e. Ne iyi ettik de geldik, iyi ki geldik! 15 Haziran'da Split'ten başladık, palamarları Marina Kaštela'dan çözdük, Stari Trogir, Uvala Tatinja, Hvar Adası'nda Stari Grad, Vis Adası'nda Viška Luka, son olarak da Uvala Šešula'da attık demirimizi turkuaz sulara. Açılış yemeği, yüzme molaları, ekiplerin bir araya geldiği 'mutlu saatler' derken göz açıp kapayana kadar bir hafta geçiverdi. Bayram çocukları gibi şen geldiğimiz Marina Kaštela'dan 22 Haziran'da ayrılırken biraz buruk olmamızın sebebi buydu. Hırvatistan o kadar 'iyi' gelmişti ki rallicilere hafızalarımıza kazınan 'an'ların bizi 2025 Haziran'ında bu sulara yeniden getireceğinden emindik.
Gök deniz birleşince
Ferretti Group ve Flexjet, ortak hedef kitleleri için iş birliği yaptığını Venedik Boat Show'da duyurdu. Bu gelişme ile lüksün zirvesini denizden gökyüzüne bağladığını açıklayan ikili; performans, tasarım ve hizmetteki daimi mükemmellik arayışına yeni bir bakış açısı katıyor.