Duygular, insanlık tarihi boyunca farklı taraflarıyla ele alınan konuların temelini oluşturuyor. Erdem Şenocak'ın da sohbet sırasında söylediği gibi; duyguların mitlerde, tragedyalarda, kutsal kitaplarda da işlendiğini biliyoruz. Bu sayede, kendimizi, dünyayı ve farkındalığı daha iyi anlamlandırıyoruz. Hepimizin öteki benimizle zaman zaman çatıştığı, yüzleştiği ya da inatlaştığı olur. Oyuna büyük bir heyecanla hazırlanan ve Burak Çıplak karakterini iki farklı yönüyle ele alan Cem Yiğit Üzümoğlu ve Erdem Şenocak, öteki benlerine nasıl yaklaştıklarını anlatıyor. Üzümoğlu; "Genelde kavgalıyım ben ama bir süredir bunun önüne geçmeye çalışıyorum. Ben öteki benimle yüzleştiğimde kendime karşı büyük öfke başlıyor" derken, Şenocak ise, "Gerilimi sevmeyen, gerilimden kaçan bir mizacım var. O yüzden öteki benim, tadımı kaçıracak bir şeyler söylemeye başladı mı, onu uyku moduna alırım. Bu yüzden, hatalarından pek ders almayan ve aynı hatayı tekrar yapana kadar huzurlu yaşayan bir insanım diyebilirim" sözleriyle devam ediyor kendi içsel dünyasından bahsetmeye... Gökhan Yıkılkan ise, "Ben bu durumu sadece hissettiklerimin dışında, hislerimi başka türlü yönetmekten geçtiğini düşünüyorum. Farabi'nin bir sözü var «Var mısın ki yok olmaktan korkasın» diyor. İbni Arabi de diyor ki
Oyun, Dostoyevski'nin 1846 yılında yayımlanan Öteki adlı eserinden uyarlanıyor. Kült yapımlara baktığımızda aslında insanoğlu olarak ne kadar 'aynı duygularla' ilerlediğimizi görüyoruz. Aslında çoğu şey değişse de, bazı şeyler de hiç değişmiyor. Bu zamansız konuyu tiyatro sahnesine taşıyıp irdelemek, iç dünyanızı nasıl besledi?
Bu hikaye Istanbul Life dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 sayısından alınmıştır.
Start your 7-day Magzter GOLD free trial to access thousands of curated premium stories, and 9,000+ magazines and newspapers.
Already a subscriber ? Giriş Yap
Bu hikaye Istanbul Life dergisinin Nisan-Mayıs-Haziran 2024 sayısından alınmıştır.
Start your 7-day Magzter GOLD free trial to access thousands of curated premium stories, and 9,000+ magazines and newspapers.
Already a subscriber? Giriş Yap
Bina dedektifi Gümüşsuyu'ndan hızla geçme, tanı!
Istanbul’da apartmanlaşmanın ilk başladığı semtlerden oluşu, kıymetli mimarlarla çalışan mülk sahipleri ve on yıllardır yaşayanlarının karakteriyle Gümüşsuyu, her daim bambaşka bir yer. Binaları da öyle... Inönü Caddesi’nden hızla geçerken, ne binalar, ne hikâyeler arasında yürüdüğünüzü bir bilseniz! Seçim yapmak zor; biz şimdilik minik bir Gümüşsuyu seçkisi hazırladık, tabii çok daha fazlası var. Eminiz hikâyelerin içine girdikçe, siz de bu keşfin devamını getirmek isteyeceksiniz.
Şehrin en büyük kamusal sanat merkezi ArtIstanbul Feshane
Bir sanayi yapısı olarak Osmanlı modernleşmesinde öncü rol üstlenen; yarattığı sosyal etkilerle toplumsal hayatı da dönüştüren Feshane, Artİstanbul Feshane ile bugün de hayatın merkezi olmayı sürdürüyor. Ev sahipliği yaptığı etkinlikler ve farklı ihtiyaçlara yanıt veren birimleriyle İstanbullulara nefes aldırıyor.
Bitimsiz bir FRANSA yolculuğu
\"Uygarlıklar doğurup bünyesine katmış Akdeniz'i yaşamak insanın zaman içindeki yolculuğudur\" diyen Hasan Bülent Kahraman'ın izinde Paris, Nice, Côte D'Azur ve Marsilya kıyılarına uzanıyoruz. Kahraman'ın Fransa'sı elbette müzeler, koleksiyonlar, yazarlar, sergiler arasında yaşanıyor. Eşsiz bir rehberimiz var!
212 Photography Istanbul Galaksinin yıldızları her geçen yıl artıyor
Başlayalı henüz yedi yıl olmasına ve araya pandemi girmesine rağmen kentin kalıcı kültür etkinliklerinden biri olduğunu kanıtlayan fotoğraf festivali 212 Photography Istanbul, bu yıl 30’a yakın mekânda ziyaretçilerini ağırlıyor. Sergilerin yıldız isimleri arasında dünyanın önde gelen foto muhabirlerinden Sebastião Salgado, Hollandalı moda fotoğrafçısı Vivianne Sassen gibi isimler var. Ebru Yıldız’ın küratörlüğünde hazırlanan dünyaca ünlü müzisyenlerin fotoğrafları ise anılarda yolculuğa çıkarıyor. Daha fazlasını Festival Direktörü Banu Tunçağ’dan dinledik.
En tatlı hayalperest Enis Arıkan
Herkesin hayal kurmaya ihtiyacı vardır! Bu özelliğini kaybetmiş ya da hâlâ keşfedememiş olanlar için, oyuncu Enis Arıkan’ın Aralık ayında Zorlu PSM Sahnesi’nde perdelerini açacağı “Hayalperest” oyunu tam bir düş rehberi olacak. Üzüldüğümüz anda güleceğimiz, umutsuzluğa düştüğümüz anda düşlerle yeniden yeşereceğimiz bir oyun! Tüm bu maceralara tanıklık ederken şöhretine, inancına ve azmine daha doğrusu hayallerine ortak olacağımız bir Enis Arıkan’ı izleyeceğiz.
'Ortaklaşa kapsayıcı, katılımcı, erişilebilir kültür-sanat projeleri
Kültür-sanat alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarıyla belediyeler arasındaki diyalog ve işbirliklerini geliştirmeyi amaçlayan; İKSV’nin Avrupa Birliği desteğiyle hayata geçirdiği Ortaklaşa: Kültür, Diyalog ve Destek Programı’nın detaylarını İKSV Kültür Politikaları Çalışmaları Direktörü Özlem Ece’den dinledik.
Ceyda Düvenci "Hayata yeniden ve yeniden şans vermeyi çok seviyorum!"
Kendini üreterek var ettiğini ve gidilmeyen yollardan gitmeyi sevdiğini söyleyen oyuncu, sunucu, yazar, girişimci, TV programcısı ve anne Ceyda Düvenci, duygularını hep çok yüksek yaşayan, hiç pes etmeyen, mucizelere inanmaktan asla vazgeçmeyen ve hayata hep aşkla yaklaşan coşkulu bir kadın. Onunla Haliç'in kıyısındaki buluşmamızda enerjisine ve uyumuna hayran kaldık; sonrasında ise hem hayattaki yolculukları hem de yaşadığı şehirle ilişkisine dair uzunca bir sohbet ettik.
"Bir Koleksiyoner Hikâyesi"
Türk sanatının en tutkulu koleksiyonerlerinden Mustafa Taviloğlu'nun 1972'den beri büyük bir emekle, heyecanla, özveriyle ve aşkla oluşturduğu sanat koleksiyonu, \"Bir Koleksiyoner Hikâyesi\" adıyla 7 farklı mekânda sergileniyor. Taviloğlu'nun 903 sanatçının 2 bin 400'ün üzerinde eserini bir araya getiren koleksiyonu, 15 Aralık tarihine kadar ziyaret edilebilir.
Çağdaş sanatın en büyük buluşması başlıyor
Sanatseverlerin heyecanla beklediği çağdaş sanat fuarı Contemporary Istanbul’un (CI) 19. edisyonu için geri sayım başladı. Türkiye’nin uluslararası çağdaş sanat fuarının Akbank ana partnerliğindeki yeni edisyonu 23-27 Ekim tarihleri arasında Tersane İstanbul’da...
Sokak hayvanlarının sağlıklı, güvenli ve sevgi dolu yaşam hakkı için Sen de bir adım at!
Sokaktaki her bir hayvan; sağlıklı, güvenli ve sevgi dolu bir yaşam hakkına sahiptir. Bunu sağlamak ise bizlerin görevi. Peki bu konuda neler yapılıyor, biz neler yapabiliriz? Onlar için en doğru çözüm nedir? Uzmanlara ve deneyimli isimlere sorduk.