Kasım ayındaki yazımı, Ege’nin ortasındaki İkarya Adası’nda noktalamıştım. Adanın güneyinde bulunan Agios Kirykos kasabasında ilk günümüz, termal sularda keyif yaparak ve çevremizi tanımakla geçti. İkinci günden itibaren motorumuza atlayıp adayı dolaşmaya başladık. Yollar dik ve bol virajlıydı. Adanın, kuzey ve güney yakaları birbirinden oldukça farklı. Büyük yerleşimler kuzey kıyılarında. Bu kıyılar rüzgâr üstünde olduğu için hemen hemen yıl boyu dalgalardan ve rüzgârdan bol bol nasibini alıyor. Aralarda küçük plajlar ve koylar var. Yolda ilk dikkatimizi çeken, terk edilmiş araçlar oldu. Aralarında ambulans, itfaiye aracı, karavan dahil çeşit çeşit araç öylesine bozulduğu yerde bırakılıp terk edilmiş! Bazı bölgelerde her 300-500 metrede bir rastlamaya başlayınca ilk mola verdiğimiz kafede bunun nedenini öğrenmeye çalıştık. Aslında nedeni gayet basitmiş! Kimse bozulan aracın tamiri, yedek parçası için uğraşma stresine girmiyor ve aracı tamamen terk ederek günlük yaşamlarına devam ediyorlar. Yani bizim bozulan bir aracımızda yaşadığımız, “Kaç para tutar? Kaç gün araçsız kalırım? Yedek parça bulabilir miyim?” gibi ömür tüketen detaylara takılmadan hayatlarına devam ediyorlar.
Diese Geschichte stammt aus der Aralık 2024-Ausgabe von Naviga.
Starten Sie Ihre 7-tägige kostenlose Testversion von Magzter GOLD, um auf Tausende kuratierte Premium-Storys sowie über 8.000 Zeitschriften und Zeitungen zuzugreifen.
Bereits Abonnent ? Anmelden
Diese Geschichte stammt aus der Aralık 2024-Ausgabe von Naviga.
Starten Sie Ihre 7-tägige kostenlose Testversion von Magzter GOLD, um auf Tausende kuratierte Premium-Storys sowie über 8.000 Zeitschriften und Zeitungen zuzugreifen.
Bereits Abonnent? Anmelden
Tadımız yerinde olsun
Sigortacılığı 'anlaşılmaz' bir konu olmaktan çıkarıp birebir ilişkilerle derinleştiren Sigortam Deniz, 2016 yılından bu yana sektöre ve tekne sahiplerine katkı sunuyor. Olasılıklar kadar ihtiyaçlara da odaklanan firmanın kurucusu Arda Bekiroğlu da poliçe deyip geçemeyeceklerine dair yaptığı yoğun vurgu ile hassasiyetlerini ortaya koyuyor: Aklımız her konuda rahat olsun ama önce can...
Ege'nin en güzel mavisi
İkarya, Ege'nin tam ortasında ve gerçekten de farklı özellikleri olan bir ada. Adalılar gamdan, kederden uzak bir yaşam sürüyor. Nerede düğün, eğlence hepsi orada. Tükettikleri hemen her şey orada üretiliyor. Ne GDO derdi var ne zirai ilaç tehlikesi. Arıları bile farklı bal yapıyor. Öylesine rahatlar ki yol kenarları terk edilmiş otomobil, ambulans, itfaiye aracı, karavan vs. dolu. Çünkü felsefeleri, \"Nerede trak, orada bırak. Tamirciyle uğraşma!\" Prospera Vrakades Armenistis Agios Polykarpas Christos Perdikian Avlaki Evdilos Karavostamo Therm Agios Kirikas Kambas Frantato Dafni Petropoulion Chrisostomas
Yol arkadaşı olmak
Geçen ayki yazımda Tenerife Adası'nda salma onarımını tamamlamış ve tayfa, mürettebat, seyir arkadaşı derken seyre kimlerle çıkarız, çıkmalıyız; nedenler, nasıllar ile bir giriş yapıp kırık kolumuz ile konuyu bu aya bırakmıştık. Brezilya Paraty'ye uzanan seyirde kaptan ve mürettebatın sorumluluğu nerede başlar, nerede biter konusunu da yaşanmışlıklarla masaya yatırdım.
RAND'evumuz var
Danimarka yapımı Rand Spirit 25'i Bosphorus Boat Show'da yakından inceledik, deneme seyrine çıktık. Her yönüyle bir İskandinav klasiği olan tekne; modern, zarif çizgilerinde estetik ve rahatlığı bir araya getiriyor.
Derin sevdamız Ayvalık
Ayvalık, ülkemiz dalış sektöründe özel bir öneme sahiptir. Mercan popülasyonlarının zenginliği ve berrak suları dalışseverleri bölgeye çeker. Dalış noktalarının tamamı \"sığlık\" adı verilerek bir dönem sünger avcılığının yüksek olduğu bölgenin süngercileri tarafından belirlenmiş olsa da aslında hepsi 30 metrenin altında derin noktalardır. Kerbela dalış noktası da bunlardan biridir. Bu noktaya bu isim, süngercilik eğitimini kardeşleri ile birlikte Girit'te alan, cumhuriyetin kuruluşuyla Ayvalık'a dönen Selam Süngerci ve arkadaşları tarafından verilmiş. Yıllar sonra da Bodrum'un efsane süngercisi Aksona Mehmet, hazırladığı mermer bir plaketi bu noktaya bırakmış.
Çıkın çıkın kışın da gelin
Gerçekten yelken sezonu diye bir zaman dilimi var mı? Bizim cennet Hisarönü ve Yeşilova körfezlerimiz kışın bir başka güzel. İnanmıyorsanız, şu fotoğraflara bakın! Hele bir de ıssızlığın tadına varınca ulaşılan iç huzurunu nasıl anlatmalı, neyle kıyaslamalı bilemedim. Yelkenli Yatçılık'tan kaloriferli bir tekne de kiralanırsa değmeyin keyfinize. Yareninize dönüp \"İyi ki gelmedik mi?\" dersiniz bence...
Kilitleri aça aça
Yelkenlimiz Crazy Girl ile Kuzey Denizi'nden Türkiye'ye uzanan yolculuğumuz Norveç'te başladı. Norveç Kristiansand'dan Hollanda Rotterdam'a, oradan da Calais'deki marinaya kadar olan bölümünü geçen ay sizlerle paylaşmıştım. Şimdi sırada Fransa kanalları var. Siz de kanallarda seyretmek istiyorsanız, bu yazıda bahsettiğim sinyalizasyon ve kilit sistemlerini öğrenmelisiniz.
AY IŞIGI
Bosphorus Boat Show'da sergilenmek üzere Türkiye'ye gelen Polonyalı katamaran markası Moon Yacht'ın 60 feet yelkenlisini Gena Yatçılık Satış Müdürü Denizcan Gümüş ile gezdik. Firmanın hikayesini Gümüş'ten ve Küresel Satış Müdürü Maciej Stompor'dan dinledik.
SES getiren süper
Slovenyalı Greenline Yachts, ilk süperyatı olacak GX42'nin üretimine başladığını açıkladı. Tuzla'daki Ses Yachts Tersanesi'nde tamamlanacak modelle birlikte serinin de ilk adımı atılmış oldu. Geçen eylül ayında Monaco Yacht Show'da duyurulan yeni GX serisi, 16 yaşındaki firmanın rahatlık ve yenilik kadar önemsediği sorumluluk vurgusunu taşımaya devam ederken 24-56 metre boyundaki alüminyum gövdelerle göz doldurmaya hazırlanıyor.
Klasik aşkına
Başka bir yıldan 2024'e yanlışlıkla ışınlanmış gibi yan yana bağlı duran Larimar ve Leylim, verniklerinden yansıyan parıltısıyla, ahşap heçlerinden dolan ışıkla her görenin gözlerini okşuyordu. Sektörün denizdeki buluşması Bosphorus Boat Show sırasında A pontonunda yaşanan bu zaman sıçraması, aslında MCE Yachts ve Taka Yacht Design arasındaki heyecan verici iş birliğini sergiliyordu. Buna tanık olanlar için Cumhuriyet Bayramı'nda fuarda düzenlenen etkinlikte ülkemizin en değerli tasarımcılarından biri olan Tanju Kalaycıoğlu'nun konuşmasını dinlerken suya kavuşacak klasik ruhtaki yeni teknelerin Boğaz'da nazlı nazlı seyredişini hayal etmek hiç de zor olmadı.