Yeni yıla ikinci Trump dönemine dair endişeler, Ortadoğu ve Uzak Asya’daki savaş ve gerilimler ile giriyoruz. Dünya yeni bir sürecin eşiğindeyken 2025 yılında bizleri bekleyen en büyük fırsat ve risk alanlarını değerlendiren Siyaset Bilimci Soli Özel, Ortadoğu’nun yeniden harmanlandığı bir sürecin yaşandığını söylüyor. Toz duman yatışana kadar, sonucun ne olacağı konusunda öngörü yapmanın pek mümkün olmadığını anlatan Özel, Türkiye’nin bu süreçte elinin güçlenmiş olduğunu kaydediyor. Ekonomide ciddi bir güç kayması yaşandığına işaret eden ve neoliberal dönemin bittiğini anlatan Soli Özel’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
Türkiye’nin güneyinde ve kuzeyinde savaşlar ve gerilimlerin yaşandığı bir 2024 geride kalıyor. Tüm bu süreçlere küresel ölçekte bakılırsa bir dünya savaşına mı sürükleniyoruz?
Üçüncü dünya savaşına daha var. Şöyle düşünüyorum Tayvan’a saldırılmadığı ve Çin, Güney Çin Denizi’nde çok aksi bir şey yapmadığı sürece üçüncü dünya savaşı çıkmaz. Bugünkü koşullarda yeniden seçilen Trump’ın bir olumlu özelliği varsa o da savaş istemiyor olmasıdır. 2024’te dünyanın yarısı seçime gitti. Gelişmiş ülkelerin hepsinde iktidarda olanlar dayak yedi. İktidarların dayak yediği seçimlerden biri de Türkiye’deki yerel seçimler oldu. Son olarak bütün dünyanın gözü Amerika’daki seçimlerdeydi. Bugüne kadar tanıdığımız, kurallarını bellediğimiz bir kurumsal yapının değişeceğine işaret eden bir iktidar değişikliği oldu. Amerika’nın dünya sistemindeki bugüne kadar ki yerini göz önünde bulundurursak bu, dünyada da pek çok şeyin değişeceği bir döneme girdiğimiz anlamına geliyor. Herkes Trump’ın “yapacağım” dediği şeylere karşı nasıl pozisyon alacağını düşünüyor. NATO’nun da geleceği belirsiz.
Türkiye’nin yakın coğrafyasına baktığımızda, nasıl bir tablo ortaya çıkıyor?
Denne historien er fra Aralık 22 2024-utgaven av Ekonomist.
Start din 7-dagers gratis prøveperiode på Magzter GOLD for å få tilgang til tusenvis av utvalgte premiumhistorier og 9000+ magasiner og aviser.
Allerede abonnent ? Logg på
Denne historien er fra Aralık 22 2024-utgaven av Ekonomist.
Start din 7-dagers gratis prøveperiode på Magzter GOLD for å få tilgang til tusenvis av utvalgte premiumhistorier og 9000+ magasiner og aviser.
Allerede abonnent? Logg på
Değişen dinamiklere uyum dönemi
Değişen iş gücü dinamiklerine uyum sağlayan insan kaynakları departmanlarının 2025 yılı gündeminde ücret politikaları, esnek çalışma, yapay zeka, yetenek yönetimi ve hibrit çalışma gibi başlıklar olacak.
İhracat kayıplarını 2025'te telafi edecek
2024 yılını olumsuz koşullara rağmen yaklaşık 30,5 milyar dolarlık ihracatla tamamlayan kimya sektörü 2025'te hedef büyüttü. 700 bin kişiye istihdam sağlayan sektör, faaliyete girecek Kimya Teknoloji Merkezi ile 2025'te 35 milyar dolarlık ihracat hedefliyor.
2025 sektör için zorlu bir yıl olabilir
2024 yılında yüksek enflasyon, dolar bazında yüksek fiyatlar ve turist sayılarındaki düşüş gibi sorunlarla mücadele eden perakende sektörü için 2025 de kolay bir yıl olmayacak. Sektör, dijitalleşmeye yatırım yapmaya ve verimlilik projelerine odaklanacak.
Yılın ikinci yarısında hareket bekleniyor
Gayrimenkul sektörü, ekonomide sıkılaştırma politikalarına ve gayrimenkul, yüksek kredi faiz oranlarına rağmen 1,4 milyona yaklaşan konut satışı ile 2024'ü hareketli geçirdi. 2025 yılının ikinci yarısında kredi musluklarının açılmasıyla 1,3 milyon konut satışı bekleniyor.
2025'te tüm gözler fiyat artışında olacak
Tarım ve hayvancılık sektörü savaş, enflasyon ve kuraklığın da etkisiyle fiyat artışlarından en çok etkilenen alan olurken, gözler 2025 yılına çevrildi. Her ne kadar beklentiler iyimser olsa da enflasyon dinamikleri gıdada fiyat artışlarının gelecek yıl da devam edeceğini gösteriyor.
Kurulu güçte yenilenebilir enerjinin payı artıyor
115 bin MW'i bulan Türkiye'nin enerji kurulu gücünde 2025'te 7 bin MW'ı aşan kapasite artışı planlanıyor. Kurulu gücün yüzde 55'inin yenilenebilir kaynaklardan karşılandığı sektörde, önümüzdeki dönemde de büyümenin temiz enerjiden gelmesi bekleniyor.
Sektör 1 milyon barajına oturdu
Otomotiv sektörü 2024 yılını 2023 yılına paralel yaklaşık 1,2 milyon adet seviyesinde tamamladı. Kredi maliyetleri ve matrah oranlarına dikkat çeken sektör temsilcileri, bu olumsuz etkilere rağmen sektörün artık 1 milyon adetler seviyesine oturduğunu söylüyor.
"Neoliberal dönem bitiyor 2025 belirsizliklerle geliyor"
Ekonomide yaşanan güç kaymasını neoliberal dönemin bitişi olarak yorumlayan Siyaset Bilimci Soli Özel, \"Dünya 2025 yılına siyaset ve ekonomide belirsizliklerle giriyor\" diyor. Özel, yeni bir dünya savaşı ihtimalini de düşük buluyor.
"Kritik kurumların itibarı yasalarla yükseltilmeli”
2025'te enflasyonun kontrol altına alınabilmesi için ekonomi ile ilgili kritik kurumların itibarını güçlendirecek yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu belirten Prof. Dr. Hakan Kara, \"Bu durumda, 2026'dan itibaren bir çıkış döneminin yaşanması mümkün” diyor.
“Enflasyonun nedenini azaltacak reformlar yok"
2025'e girerken Türkiye'de hala maliye politikalarının para politikalarını desteklemekten uzak olduğunu vurgulayan Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, \"Enflasyonun yapısal nedenlerini azaltacak reformlar maalesef yok\" diyor.